ABD’de yapılan seçimlerin henüz kesin olmayan sonuçlarına göre kendini ülkenin 47. başkanı ilan eden Donald Trump’ın Ukrayna kriziyle ilgili en büyük vaadi, seçimleri kazanması halinde Ukrayna’da 24 saat içinde çözüm üreteceğini söylemesiydi.
Başkan seçilmesi halinde Ukrayna krizini göreve resmen başlamayı dahi beklemeden 24 saat içinde çözme vaadini defaatle dile getiren Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukraynalı mevkidaşı Vladimir Zelenskiy’i çok iyi tanıdığını ve savaşı 24 saatte sonlandıracağını söyledi.
Trump, bir açıklamasında “Eğer 2020’de iktidarda kalsaydım, çatışmayı önlemek mümkün olabilirdi. Başkan olsaydım, Rusya Ukrayna’ya asla girmezdi. Putin’le müzakerelerde sert bir tutum sergilerdim” dedi.
Trump’ın sözlerine yanıt veren Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, savaşı Trump’ın durduramayacağını, aksi halde onu John F. Kennedy’le aynı kaderin bekleyeceğini belirtti.
‘Sizi savaşa göndermeyeceğim’
Bir demeci sırasında seçimi kazanması halinde ABD’nin Ukrayna’ya asker göndermeyeceği mesajını veren Trump, “Benim dönemimde ABD savaşlara girmeyecek. Çocuklarınızı savaşa göndermeniz gerekmeyecek. Sizleri savaşmaya ve yurtdışındaki bitmek bilmeyen aptalca savaşlarda ölmeye göndermeyeceğim” diye konuştu.
Küresel güçler arasında büyük bir silahlı çatışmayı önleme vaadinde de bulunan Trump, “Çin’le iyi geçineceğiz. Rusya’yla iyi geçineceğiz. Herkesle iyi geçineceğiz” ifadelerini kullandı.
Benzer açıklamaları 2016 yılında da yapan Trump, ABD Kongresi’nin direnişiyle karşılaştı ve Rusya karşıtı yaptırımların kabul edilmesini önleyemedi, senatörler ve vekiller arasındaki oybirliği nedeniyle kararı veto edemedi.
Trump defalarca selefi Joe Biden yönetimini çatışmanın tırmanmasını kışkırtmakla suçladı. Beyaz Saray’ın politikalarının küresel sonuçları hakkında yorum yapan Trump, “3. Dünya Savaşı’na hiç bu kadar yaklaşmamıştık” dedi.