UAEA’nın açıklamasında, “İran’ın, toplamda iki tesiste, Kasım ayının sonlarından bu yana, U-235 izotopuyla yüzde 60 saflıkta zenginleştirilmiş UF6 (uranyum hekzaflorür) üretimini ayda yaklaşık dokuz kilograma çıkardığı doğrulandı” ifadesine yer verildi.
İran’ın Haziran ayında bu türden zenginleştirmiş uranyum üretimini ayda 3 kilograma kadar azalttığı anımsatıldı.
Tahran, 22 Kasım’da üretimde değişikliğe gittiği konusunda UAEK’ya bilgi verdi.
İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya (5+1) arasında 2015’te yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran’ın nükleer faaliyetlerinin düzenlendiği ve denetim altına alındığı bir anlaşma imzalanmıştı.
ABD’nin 2018’de anlaşmadan tek taraflı çekilmesinden bir yıl sonra anlaşmadaki taahhütlerini durduran İran, nükleer bilimci Muhsin Fahrizade suikastı sonrasında Aralık 2020’de Meclis tarafından çıkarılan yasa kapsamında ilk olarak Natanz’da Nisan 2021’de yüzde 60 saflıkta uranyum zenginleştirdiğini duyurmuştu.
Uranyumun yüzde 20 ve üzerinde zenginleştirilmesi, nükleer bomba elde etmeye imkan sağlayacak yüzde 90 saflıkta parçalanabilir uranyuma ulaşmak için önemli bir aşama olarak kabul ediliyor.
İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, Haziran’da yaptığı açıklamada, yaptırımların kaldırılmasını sağlamak için Batı ülkelerinin tepkisine yol açan yüksek düzeyde uranyum zenginleştirdiklerini ve ülkesinin nükleer programının askeri amaçlı olmadığını söylemişti.
ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü Ofisi tarafından temmuzda yayımlanan istihbarat değerlendirme raporunda, İran’ın nükleer silah üretimine yol açacak faaliyetlerini artırmasına rağmen şu ana kadar nükleer silah üretimine yönelmediği belirtilmişti.